Emery 6 yaşında iken, küçük kasabasına bir uzay aracı düşer. Niyetlerinin Barış veya kötü olmasına bakmaksızın, bir grup insan, Atrian’lar denen bu yabancı tür üzerinde kontrol sağlamak için mücadeleye girişirler ve şiddetli bir savaş patlak verir. Çatışmanın ortasında, 6 yaşındaki Atrian çocuğu Roman, Emery’nin evinin arkasındaki bir kulubeye sığınır. Burada Emery, onu tehlikelerden korur, yiyecek getirir ve ona dostluk sağlar. Kısa süre içinde Emery ve Roman arasında derin bir bağ oluşur. Ama yetkililer şiddetli bir çatışma sonrası Roman’ı yakalar. Emery o gün Roman’ın öldüğüne inanarak büyür.

On yıl sonra, Atrian’lar dünyadaki yaşama alışmışlardır ama onları insanlardan uzak tutmak için Sektör denilen, yüksek güvenlik önlemleri bulunan bir kampta tutulurlar. Atrian gençlerinden oluşan bir grup, insan / uzaylı bütünleşme fizibilitesinin test amacı ile banliyödeki bir insan lisesine kayıt olacaktır. Ülkenin ve bütün dünyanın gözü şüphe ve korkuyla bu tarihsel sosyal deneyin üstündedir. Tabii ki bu okul Emery’nin okuludur. Uzun zaman sonra birbirlerini tekrar bulmuşlardır. Ama ilişkileri politika, sosyal çevre gibi engeller yüzünden tehlikededir. Çevrelerindeki dünya öfke ve önyargı ile kasıp kavrulurken, aralarındaki bağ giderek daha güçlü ve daha tehlikeli bir hal alır. Bu epik Romeo ve Juliet romantizmi ilerledikçe, Sektör’de Roman’ın ve Emery’nin babası arasında şiddetli bir çarpışma olur. Roman ve Emery’nin aşkı, türler arasındaki barış acaba ayakta kalacak mıdır?